BÜYÜK BIÇKI (YEŞİLYAYLA) KÖYÜ:
Büyük Bıçkı (Yeşilyayla) köyünü kuran ve köyde yaşayan sülalelerin büyük çoğunluğu 1864 yılında gerçekleşen sürgünden önce Kafkasya’da Küçük Abhazya topraklarında yaşamaktaydı.
Küçük Abhazya denilen yer; Bzıp nehri’nden Matsesta ve Hosta nehirleri ile bölgenin dağlık kesimlerinde yer alan Mızımta, Psou ve Bzıp nehirleri eteklerini kapsayan bölgenin adıdır.
Sürgünden önce bu bölgede Abhazların etnografik topluluklarından “Ahçıpsa”, “Pshu”, “Aibga”, “Çüıjaa” ve “Sadzlar” yaşamaktaydı.
Büyük Bıçkı (Yeşilyayla) köylüleri bu topluluklardan “Ahçıpsa” topluluğuna mensuptur.
Sürgünden önce Büyük Bıçkı köylüleri Ahçıpsa etnografik topluluğu içinde, Krasnaya Polyana (Abazacadaki orijinal ismi Gubaa-dü) ve Mzımta Nehri’nin yukarı kesimindeki darboğaz ile vadinin olduğu yerlerde yerleşik yaşıyorlardı.
19.yüzyılda Rus İmparatorluğu ile yapılan savaşların yenilgi ile sonuçlanması nedeniyle 1864 yılında ismi geçen bölgedeki tüm Abhazlar yurtlarından sürgün edilmişlerdir.
1864 yılının Mayıs ayında Ahçıpsa topluluğunun bir kısmı Kuzey Kafkasya’ya giderek Xuıj-Du (Starokuvinsk) ve Xuıj-Çkuın (Novokuvinsk) köylerinde yerleşmişlerdir.
Büyük Bıçkı köylülerinin de içinde bulunduğu diğer Ahçıpsa topluluğu sakinleri 1864 yılının Mayıs ayında O zamanki Osmanlı sınırları dâhilinde birçok liman ve bölgeye deniz ve kara yolu ile ayrı ayrı kafileler halinde, dağınık bir şekilde gönderildiler. Batum (o dönem Osmanlı Devletine bağlıydı) ve Anadolu’da birçok yere dağıldıktan sonraki yıllarda büyük bir çoğunluğu Gümüşova (Düzce), Hendek (Sakarya) ve Gölyaka (Düzce) İlçeleri’ne bağlı günümüzdeki köylerine gelip yerleştiler.
Köyümüz 1864 yılının yazında Abhazya’dan İngiliz sömürge gemileriyle İstanbul’da Taksim Beşiktaş sahiline erzak almak için yanaşan İngiliz gemilerinden sahile inen Abhazlar Osmanlı yetkililerinin çabalarıyla sayıları tam olarak bilinmeyen ama köyü kuran Hücac beyin ailesinden yaklaşık 29 kişi de dahil Taksim Beşiktaş ve Nişantaşı semtlerine yerleştiriliyor.
Bu bölgelerin o dönemde bataklık olması ve bu bataklıklar dan sıtma tifo gibi hastalıkların bulaşması nedeniyle yeni bir yer arayışa geçiliyor. Osmanlı hükümetinin önerileriyle daha önceden ilk göçle gelen Kafkas kökenli ailelerin de yoğunlukta olduğu Düzce yöresine göç edilmesi kararlaştırılıyor. İpek yolu takip edilerek Düzce Köprübaşı mevkiine geliniyor. Grup büyüğü Koç Hücac Bey’in önderliğinde bir heyet uzun arayışlar sonucunda İpek Yolu’nun tam ortasından geçtiği dört tarafı ormanlarla, dağlarla çevrili, bol su kaynakları olan bir vadiye ulaşıyor.
Köyün ismi Koçba Hücac Bey anısına kendilerine bu yerleşimi bulmalarında yardım ettiğinden dolayı minnetlerini dile getirmek amacıyla köyün ilk ismi Hücac Bey olmuştur. Daha sonra köyde ev yapımında kullanılmak üzere ağaçların tımar edilmesi gerektiğinden ve bu amaçla kullanılan bıçkı takımı kuruluyor. Bıçkının manası ağaçların düz kesilip geniş parçalar hainde yontulmasını sağlayan kesici alettir. 18. yüzyılda halk bu aleti kendilerine uyarlamış ve kullanmıştır.
Bu sistemi de Türkiye’de yeni yerleştikleri köylerinde uyguladıklarından herkesin çok ilgisini çekmiştir ve Büyük Bıçkı Köyü olarak adı çıkmaya başlamıştır.
Zamanın etkisiyle ve de çevrenin köyü Büyük Bıçkı olarak benimsemeye başlamasıyla köyün ismi bu nedenlerden dolayı Büyük Bıçkı olarak değiştirilmiştir ve bu isim 1972 yılına kadar kalmıştır. 1972 yılında köyün ismi Yeşilyayla olarak değiştirilmiştir çağa ayak uyduracak herkesin ve her kesimin telaffuz edebileceği modern bir isim almıştır. Günümüzde de halk arasında hala Büyük Bıçkı ekseriyetle Bıçkı olarak bilinmektedir. Resmi işlemlerde Yeşilyayla olarak gözükmektedir.
Büyük Bıçkı, Hüccac Bey, Yeşilyayla köyü Düzce ili Gümüşova ilçesine bağlı.